Söyleşi: Aleyna Takmaz

“Ben de o kartpostalların bıraktığı izin peşinde, kentin hafıza duraklarını bir hatıra ve miras olarak kabul ediyor ve koleksiyonlarımı buna göre tasarlıyorum. Yavaş yaşamı ilke edinirken bu keyifli anlara çantaların eşlik etmesini sağlıyorum.”

Vitrinde fark edilen bir çanta ve sonrasında gelişen bir öğretmen-öğrenci ilişkisiyle oluşan birbirinden farklı tasarım çantaların hikâyesi Souvenir. Geçmişe duyulan özlemi, hatıraları ve şehirlerin bıraktıklarını biriktiren psikolog ve tasarımcı Aleyna Takmaz ile İstanbul’da buluşuyoruz. Elimize İstanbul’un en eski kolonyalarından biri dökülüyor; limon ve tahmin edemediğimiz çiçeksi bir koku ile başlıyoruz sohbete.

Bize kısaca kendinden, üretimlerinden, çanta tasarımına başlaman ile gelişen Souvenir İstanbul'un hikâyesinden söz edebilir misin?

Selamlar! Aleyna ben. Çantaların üretimi, dağıtımı ve tasarımı gibi Souvenir’in her alanında beni görebilirsiniz. Profesyonel mesleğim tasarım çantalar üretmek olmasa da yaratıcılık kariyerimde büyük bir yer kaplıyor.

Fransızca'da "hatıra" anlamına gelen Souvenir; anılardan, hafıza mekânlarından ve şehrin insanlarından yola çıkarak 2020 yılında kurulmuş el işçiliği aksesuarları markası. Eski kartpostallara baktığımızda, sağ alt köşede genellikle çekildiği yerin ismi ile ‘’Souvenir de Constantinople’’ gibi bir ifade ile yer veriliyor. Constantinople’dan sevgiler, hatıra, anı demek isteniyor aslında. Ben de o kartpostalların bıraktığı izin peşinde, kentin hafıza duraklarını bir hatıra ve miras olarak kabul ediyor ve koleksiyonlarımı buna göre tasarlıyorum. Yavaş yaşamı ilke edinirken bu keyifli anlara çantaların eşlik etmesini sağlıyorum.

Boncuk çantaları hep çok ilginç bulur ve nasıl yapılmış olabileceğini düşünerek uzaktan uzağa izlerdim. Şehri keşfetmenin kısıtlı olduğu pandemi zamanlarında bir yerlere gitmeyi hedeflemeden öylece yolun akışına göre gezindiğim bir günde, mağazada parıl parıl parlayan bir çanta gördüm. Yakından incelemek için koşarak içeri girdim ve Souvenir’in hikâyesinin ilk günü orada başladı. Beğendiğim çantanın nasıl yapılacağını öğrenme fırsatım olmuştu o dükkânın sahibi sayesinde, o gün bugündür hâlâ her malzememi ondan alırım. Şimdi geçmişe dönüp baktığımda, sadece kendime bir çanta almak niyetiyle girdiğim dükkândan, sayısız çantanın tasarım ve yapım sorumluluğunu üstlenerek çıkacağımı hiç düşünmemiştim. Hayatımıza yön veren böyle karşılaşmalar, iyi ki var.

Tasarım ve üretim aşamaların nasıl şekilleniyor? Süreçte dikkat ettiğin noktalar neler? İlhamını nereden alıyorsun? İlhama ihtiyaç duyduğunda neler yapar, nerelere gidersin?


Tüm bu süreçlerde kendi deneyimlerimi esas alıyorum. “Heritage” adlı üst bir koleksiyon var aklımda. Seyahat etmeyi planladığım yerlere gitmeden orayla ilgili derin bir araştırma yaparım. Gittiğimde ise fotoğraflardan birçok yerine çoktan aşina olduğum şehirde, bu sefer hiçbir rotaya uymadan aylak aylak gezerim. Oralardan mutlaka bir şeyler çıkar. Ya birileriyle tanışır ya da mutlaka benden bir şeyler bulacağım bir lokasyona doğru çekilirim. Sabahları erkenden kalkarak günün o şehirde insanlara nasıl doğduğunu gözlemler ve anılar biriktirmeye odaklanırım. Döndüğümde ise ufak tefek eşyalarımı Souvenir Box’ıma koyar ve unuturum.

Tasarım süreci ise buradan sonra başlıyor. Örneğin Bozcaada’dan döndüğümde aklımda buz gibi suyu kalmış ise mutlaka parlak ve soğuk tonlu boncukları bir yerlerde görmek isterim. Tüm bu kısımlarda bende kalan hisler ve görüntüler hangi boncuk veya başka materyalle temsil ediliyorsa bunları harmanlayarak süreci tamamlarım. Ve kapsül olarak maksimum beş-altı çantayı kapsayacak bir hafıza mekânını işleyip cisimleştiririm. Her yaratım sürecinin hissettirdikleri aynı olmadığı gibi bazen de süreçten hiçbir şey çıkmadığı oluyor. Bu anlarda zihnin biriktirdiğini düşünürüm ve ille de ürün çıksın diye zorlamam.

Yavaş üretim ve el emeğinin manevi değerine inanıyorum. El yapımı detaylar ve mükemmel işçilik, her ürünün merkezinde yer alıyor. Aksesuarların; insanlar, yerler ve anılar arasında bir bağ oluşturduğunu ve bunun sevgimizi göstermenin bir yolu olduğunu düşünüyorum.

Üretirken, düşünürken ve araştırırken geçmişe gittiğinden, anılarda anlam aradığından ve o anları tasarımlarına taşımayı önceliklendirdiğinden bahsetmiştin. Peki Souvenir İstanbul tasarımına sahip olan bir kişi, aynı zamanda başka hangi değerlere de sahip çıkmış oluyor? Çantalarını paylaştığın kişilerle hangi ortak özelliklerin olduğunu düşünüyorsun?

Souvenir’in dünyasında buluştuğumuz insanlarla en temel ortak noktamız; tasarıma ve bu sürece olan tutkuya sahip olmak. Hemen herkes tasarımın ve sanatın bir izini taşıyor, detayları ve hikâyeyi zaten bilerek gelmiş oluyor.

Özgün ürünlerin peşinde olan insanlar, aksesuarlarını da özenle seçer. İçindeki dünyanın yansımalarını dışarılarda da aramaya çıkmış, anlatmak ve anlaşılmakla ilgili bir derdi olan, özgün ürünleri toplayan, kendi stilistliğini yapan, ‘’burada bu giyilmez’’ gibi kuralları olmayan insanlar genelde Souvenir’e ulaşan kitledir. Kalabalığın içindeki bilindik kuralları tekrarlayan değil ‘’Bunu nereden buldun böyle?’’ denilen insandır.

OMM Shop’taki ürünlerine baktığımızda modern, sade ama iddialı bir yaklaşımla karşılaşıyoruz. Üretimlerinin stilini veya estetik anlayışını nasıl tanımlarsın? Bir ürünü senin için benzersiz kılan ve tasarım anlayışını belirleyen temel unsurlar neler?


Çok fazla eşyaya gerek duymadan basit birkaç şey ile çıkmanı ve kendini en çabasız hâlinde çok şık hissetmeni sağlayacak bir konsepte sahip Souvenir. Küçük ve bağımsız bir marka olarak tüm alanlarda gerçek sürdürülebilirliğe ulaşmak her koşulda devam eden bir çalışma. Ama aynı zamanda bu durum, özelleştirme konusunda esneklik kazandırıyor ve çantaların aynı kalitede üretildiğini kontrol edebilmeme olanak tanıyor.

Kendi alışveriş deneyimimde de bir ürünü alırken “nerede kullanabileceğim” düşündüğüm en son şey oluyor. İlk taktığım anda bana hissettirdiğine bakıyorum genelde. Tasarım ürünleri benzersiz kılan unsur ise; ürünün tasarımcısını ürettiği üründe de görebiliyor olmak. Satın aldığımda ortak hayal dünyalarına dahil olduğumuzu ve giydiğimde de aynı değerleri üstümde taşıdığıma inanıyorum. Kısacası ‘’Evet ben de böyle düşünüyorum.’’ deme şekli bana göre seçtiğin parça.

Gelecek üretimlerine dair neler söyleyebilirsin? Henüz hayata geçmemiş projeler, üretmek istediğin bir ürün ya da denemek istediğin bir yöntem var mı? Gelecekten beklentilerini, planlarını ve hayallerini de merak ediyoruz.

Malzeme çeşitliliğini artırmak her zaman öncelikli planım. Çantaların formatını tek bir stile indirgeyerek daha çok parlak ve göz alıcı tasarımlara yönelmek istiyorum. Bununla beraber işim; boncuklarla, renklerle, taşlarla ve parlayan her türlü şeyle oynamak olduğu için gözümü takı, mücevher seçimi ve kullanımı konusunda da doldurmaya, eğitmeye çalışıyorum.

Ayrıca Souvenir’in her zaman farklı markaların bilgeliklerinden yararlanan arkadaş canlısı ve enerjik bir marka olmasını diliyorum. İşbirlikleri ve özel koleksiyonlar beni çok heyecanlandırıyor. Bir de Souvenir çoğunluğunu İstanbul’un eski semtleri oluşturuyor. Anlam kartları ve içerikleri ile güzel bir tanıtım olacağını düşündüğümden yurtdışında bulunmak istediğim birkaç lokasyon var. Daha manevi bir yerden İstanbul ve diğer hafıza mekânlarının tanıtımı çift yönlü bir ilerleme sağlayacağını umuyorum. Gelecekteki diğer planım ise; Souvenir’in ruhundan bir şeyler bulmuş, anılarına ortak etmiş kullanıcıları ile “community” hissini pekiştirmek.

Daha fazla

Söyleşi: Ecemnaz Dalmaz cover image

Söyleşi: Ecemnaz Dalmaz

“Duygularımı, benliğimi; hangisi olduğu hiç farketmez, tabiri caizse kafa sesimi duymazsam her şeyimi kaybetmiş gibi hissediyorum ve bu bende öfkeye dönüşüyor. İç sesini, kafa sesini duymamak ansızın sağırlaşmak gibi. Kaybolmamak için onlara her zaman ihtiyacım var. Ben demek; işlerim demek, işlerim demek; ben demek.”

Söyleşi: Meral Saatçi cover image

Söyleşi: Meral Saatçi

Takı tasarımcısı Meral Saatçi’yle hayatın akışı içindeki döngüler, yaratıcılık dürtüsü ve tasarımcılık üzerine.

Söyleşi: Kübra Su Yıldırım cover image

Söyleşi: Kübra Su Yıldırım

“Tam olarak adresimi tarif edemem belki ama çizdiğim bu cümbüşün içindeki hangi karaktere beni sorsan yerimi gösterir diyebilirim.” Kübra Su Yıldırım’la dünyanın cümbüşü ve içindeki groteskler.

İnternet sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Çerezlerle ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

OMM - Odunpazarı Modern Müze’nin ziyarete açık olduğu gün ve saatleri buraya tıklayarak öğrenebilirsiniz.