Hata Veren Dünya, Yeni Algoritmalar

Dijital sanat alanındaki çalışmalarında düzen ve kaosu buluşturan Gökhan Doğan'la röportaj.

Dijital sanatı makine öğrenmesiyle (machine learning) bir araya getirerek ziyaretçilerin de katılabileceği sanat eserleri yaratan Gökhan Doğan’ı ilk defa OMM’un açılış gecesi için yarattığı mapping enstalasyonu, Cometa’yla tanımıştık. O gece, kuyruklu yıldızlar ve uzay ilişkisinden ilham alan ve Google’ın TensorFlow teknolojisiyle çalışan Cometa, müze meydanını küçük bir galaksiye çevirdi. Yerleştirme ve heykelleriyle sıklıkla uluslararası festivallere de katılan sanatçıyla düzen, kaos, ve algoritmaların kişiliği hakkında sohbet ettik.

Cometa
Cometa

İlk önce OMM’un açılış gecesinde bizimle orada olan, dolayısıyla kalbimizde ayrı bir yeri olan Cometa ile başlayalım. Bize projeyi ve arkasındaki süreci biraz anlatır mısınız?

Tabii ki. Cometa ile biraz daha deneysel bir şey çıkarmak istedik. Cometa'da bizi tetikleyen nokta Odunpazarı’nın tam merkezinde, hem oradan ayrı, hem de oraya can katan ve canlı bir doku gibi gözüken bir müze fikri oldu. Aslında içinde olduğumuz alanın, gözlemlenebilir dünyanın biraz daha üstünde yer alacağı bir fikir gibi hissettiriyordu bana. O yüzünden Cometa’nın daha galaktik temalı, yaşadığımız dünyanın biraz üzerinde bir hissiyat verebilmesini istiyordum. Müze orada gerçek dünyadan insanı koparıp, insana çok güzel bir şey katan bir noktada duruyor. Cometa ismi de zaten komet, kuyruklu yıldızdan geliyor – bazı noktalar bu kuyruklu yıldızlara gönderimde bulunuyor. İnsanlar müzeye doğru yürürken arkalarında çıkan ışıkların müzenin ters yönünde çıkması mesela.

Aslında içinde olduğumuz alanın, gözlemlenebilir dünyanın biraz daha üstünde yer alacağı bir fikir gibi hissettiriyordu bana. O yüzünden Cometa’nın daha galaktik temalı, yaşadığımız dünyanın biraz üzerinde bir hissiyat verebilmesini istiyordum.

Dijital sanata merakınız ve bu konudaki çalışmalarınız nasıl başladı?

Daha öncesinde karakter animasyonu ve film VFX (görsel efektler) üzerine ilerlemek istiyordum. VFX veya sinema sektörü değil de daha dijital, yüksek sanat yapabileceğim bir noktaya gelmek istediğimi, kendimi burada daha iyi ifade edebildiğimi fark ettim. Meslek değil sadece, hissiyat ve bakış açımı çok besliyordu bu alan. Bu işi yaparken keşfettiğim şeyler beni hayat içinde karşılaşmak istediğim noktalara götüren şeyler. Tamamen bu işe yönelebileceğim bir yol çizdim kendime, bu sektörü öğrenmeye başladım. Bir yerde pişmeye başladım, güzel insanların yanında çalıştım, çok güzel insanların yanında eğitim aldım. Onlarla beraber iş yaparak öğrenmeye başladım.

Data mapping (veri eşleştirme) ve data visualisation (veri görselleştirme) gibi pek çok farklı yöntemle ile çalışıyorsunuz. Bunların arasında sizin için çalışması en keyifli olan hangisi?


Dijital enstalasyon oluşturmayı, herhangi bir güncel teknolojiyi insanlara deneyim sunabilecek bir noktaya getirmeyi çok seviyorum. Bu alanların içinde “favorim şudur,” dediğim bir alan yok. Genel olarak hepsine bir payda olarak bakıyorum. Ne yaparsanız yapın, ürününüzün çeşidi ne olursa olsun, yaptığınız şey günün sonunda aynı paydanın içinde yer alıyor: Biz insanlarla güzel bir deneyim sunuyoruz, kendi istediğimiz fikriyatı, hissiyatı insanların deneyimlemesini sağlıyoruz. Dünyada gördüğümüz güzel bir noktayı size de gösteriyoruz. Favorim yok ama genel payda olarak bu hisleri seviyorum.

Üzerine gittiğim konular dünyanın kaotik düzeni, artan ve kontrol edilemez nüfus, bu nüfus planlayamamanın dünyanın üzerinde oluşturduğu kaos, insanların deforme oluşu – çoğu projemde bir insan figürünün deforme oluşu üzerine bir şeyler yaptım.
Cometa
Cometa
Hissettiğim rahatsızlık veya mutluluk hissiyatını birebir başkalarına yansıtabilmek hoşuma gidiyor.

Çalışmalarınızla bugünün dünyasında yüzleştiğimiz dertlerden esinlenerek, belki gözle görülmesi zor olan bazı verileri, gerçeklikleri canlandırabiliyorsunuz. Sanki insancıl ve eğitici bir tarafı da var çalışmaların. Şu anda en fazla hangi alanlara dikkat çekmeyi düşünüyorsunuz, üretim yapmak için sizi tetikleyen noktalar nedir?

Üzerine gittiğim konular dünyanın kaotik düzeni, artan ve kontrol edilemez nüfus, bu nüfus planlayamamanın dünyanın üzerinde oluşturduğu kaos, insanların deforme oluşu – çoğu projemde bir insan figürünün deforme oluşu üzerine bir şeyler yaptım.

Evet, Heads On projeniz çok etkileyiciydi.

İnsanların kimliği konusundaki deformasyonlar beni çok tetikliyor. Ama temelinde ben günlük hayatında bunu gören ve bunlardan hoşlanan, fotoğraf çektiği zaman boş billboardları, kırık billboardları, deforme olmuş ekranları çeken, bunlardan estetik olarak zevk alan biriyim. İnsanlar üzerine de öyle. Deforme olmuş vücutlar vesaire, bende estetik kaygıyla birleşerek güzel bir sonuç veriyor. Bunlar ile karşılaşıp bir şekilde yansıtmaya çalışmak ya da en azından kendi içimde bunlara atıfta bulunabilecek bir şey üretmek bana zevk veriyor. Genellikle yola çıktığım noktalar hep bunlar oluyor. İnsanların aynı hisleri deneyimlemesini sağlamak, dürtmek, rahatsız edebilmek. Hissettiğim rahatsızlık veya mutluluk hissiyatını birebir başkalarına yansıtabilmek hoşuma gidiyor.

Dünyanın bize bütün bu bozulan noktalarda birer uyarı vermeye başladığını görüyorsunuz günlük yaşamın içinde. Mesela çok işlek bir caddede kırık bir billboard görüyorsunuz ve o size bir şey anlatıyor gibi hissediyorsunuz.

Biraz dünyadaki düzenin kırıldığı noktaları inceliyorsunuz.

Evet, hoşuma gidiyor onlarla karşılaşıyor olmak. Dünyanın bize bütün bu bozulan noktalarda birer uyarı vermeye başladığını görüyorsunuz günlük yaşamın içinde. Mesela çok işlek bir caddede kırık bir billboard görüyorsunuz ve o size bir şey anlatıyor gibi hissediyorsunuz. O anlamı yüklüyor olmak da çok güzel bir his.

İster istemez yarattığınız algoritmalar da kendinizin bir yansıması oluyor, sizin bir parçanız oluyor, doğru anladıysam.


Tabii ki. Günün sonunda yazılımın arkasında siz varsınız. Günlük hayatta ne görüyorsanız, sokakta ne görüyorsanız, kendi hayat çizginizde yaşadığınız şeyler neyse, bunlardan yola çıkıp bir şeyler yapıyorsunuz. Bir ürün craft etmekten çok bir yansıma yaratıyorsunuz en başta.

Günün sonunda yazılımın arkasında siz varsınız. Bir ürün craft etmekten çok bir yansıma yaratıyorsunuz en başta.
Cometa
Cometa

Daha fazla

Karantinadan Notlar - II cover image

Karantinadan Notlar - II

Fotoğrafçı Osman Özel’in resmî karantinada geçirdiği ikinci haftaya ait izolasyon günlüğü.

Karantinadan Notlar cover image

Karantinadan Notlar

Fotoğrafçı Osman Özel’in, Yeni Koronavirüs salgını sırasında İstanbul’un uzak bir ilçesinde, resmî karantinadan fotoğraf ve gözlemleri.

La Puente: Kadın İşbirliğinden Doğan Bir Fotoğraf Projesi cover image

La Puente: Kadın İşbirliğinden Doğan Bir Fotoğraf Projesi

Fotoğrafçı Charlotte Schmitz’in Ekvador’daki La Puente genelevi çalışanlarıyla işbirliği ve yaratım sürecine dair

İnternet sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Çerezlerle ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

OMM - Odunpazarı Modern Müze’nin ziyarete açık olduğu gün ve saatleri buraya tıklayarak öğrenebilirsiniz.